Hatırlayalım nedir “kira sözleşmesi”? “kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir”* Hal böyle olunca, kiralarını tam ve eksiksiz ödeyen uzun soluklu bir kiracı bulmak,, kiralayan açısından bu akitten beklenen asli unsurdur.
Kira bedellerinin ödenmemesi veya eksik ödenmesi durumunda, kiralayan açısından mecurun (kiralananın) tahliye edilmesini sağlayacak, gerek İcra ve İflas Kanununda, gerekse Borçlar Kanununda farklı enstrümanlar mevcut olmakla, uygulamada aksi durumda taşınmazın tahliyesi ve kötü niyetli veya bazı durumlarda ödeme güçlüğü içindeki kiracıdan kurtulmak için bu enstrümanlardan yararlanılmakta, çoğu zaman bin bir tartışma ile alınan tahliye taahhütnamesi, süresi geçip, bir kenarda unutulmaktadır.
Konunun bir diğer boyutu ise; tahliye taahhüdünün geçerliliği konusudur. Bilindiği üzere kira akdinin tanzimi sırasında alınan tahliye taahhüdünün geçersizliği, kiracı tarafından her zaman ileri sürülebilmekte ve iptali sağlanabilmektedir.
Bu belgenin infaz kabiliyeti olan bir belge olarak kabul edilebilmesi için; kira akdinin tanziminden, makul bir süre sonra düzenlenmesi veya en azından kira akdinden sonraki bir tarihi taşıması gerekmektedir (bunu benden duymadınız) Aslında bu ayrıntı da mal sahipleri tarafından genelde bilindiğinden; kira akdi ile aynı tarihte düzenlenmekle beraber, tahliye taahhüdüne ileri bir tarih yazılmakta ve problem bu şekilde aşılmaya çalışılmaktadır ki bunun da hukuktaki adı kanuna karşı hiledir. Peki böyle bir durumda kalan kiracı, halk deyimi ile gol mü yemiş oldu.? HAYIR.. Kiracı anahtarı ve kontratı teslim aldıktan sonra, derhal notere giderek keşide edeceği bir ihtarname ile “......kontratın tanzimi sırasında darlık halinde verdiğim......tarihini taşıyan tahliye taahhütnamesini kabul etmiyorum” şeklindeki iradesini ortaya koyarak bu baskıdan kurtulabilir (bunu benden duyduğunuzu söyleyebilirsiniz) .
Esasen tahliye taahhütnamesinin geçerliliği ve/veya geçersizliği konusu yargılama sırasında her somut olayın koşullarına göre değerlendirilecek olup; Yargıtay'ın yaygın olarak kabul ettiği görüşe göre, tahliye taahhütnamesinin mecurda otururken verilmiş olması halinde, “darlık halinden” bahsedilemeyeceği, dolayısıyla tahliye taahhütnamesinin bu durumda geçerli olacağı yönündedir.
Kısacası ben olsam, kira akdi öncesindeki zorlu müzakere sürecini daha da zorlaştıran bir unsur olan tahliye taahhütnamesi konusuna kafa yormak yerine, bu enerjiyi akdin daha elzem ayrıntılarını düzenlemeye ayırmayı tercih ederdim. Ağustos 2016
*6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 299. Maddesi